2019 sona ererken Aralık ayında sahibi tarafından satışa çıkarıldığı açıklanan, geçtiğimiz gün paylaştığımız 2020’nin satışta olan en büyük yatları arasında da 3. sırada yer alan Lady Moura’nın gelin içine yakından bakalım.
1990 yılında üretilen 30 yaşındaki Lady Moura gerek dış, gerek de iç tasarımıyla yaşını göstermediği gibi, günümüzün en modern ve lüks otellerini de aratmıyor.
105 metre uzunluğundaki bu devasa Blohm&Voss yapımı, ismi 24 ayar altın kaplamayla yazılmış olan, yedi güverteli Lady Moura’nın detayları gerçekten göz kamaştırıcı.
Arka tarafta yer alan helikopter pisti, 1990 yılındaki üretiminden beri güncellenen detaylardan biri. Daha önce mavi renge sahip olan pist, artın daha modern ve sade bir görüntüyle beyaz boya ile belirtilmiş.
Yatın belki de en ilginç özelliklerinden biri açılabilir ek balkon panelleri. Normalde yatta göremeyeceğiniz bu detaylar, bir anlamda ek güverte imkanı sağlıyor. Açılabilen paneller direkt olarak denizin üstünde yemek yeme ya da parti yapma imkanı sağlıyor. Daha sonrasında ise kapatılarak dış tasarımın kusursuzluğuna dokunmamış oluyor.
Bugüne kadar 30 yılda 13.500 saat çalışan yat yıllara meydan okumaya devam ediyor. Bu açılan balkon tasarımı da yine yapım yılına göre zamanın ötesinde bir tasarım diyebiliriz. Mucidi ise İtalyan Luigi Sturchio.
1990 yılında üretildiğinde dünyanın en büyük dokuzuncu yatı olarak geçen Lady Moura, şu sıralar ilk 10’un altına düşmüş olsa da heybetinden hiçbir şey kaybetmedi. Yatın mobilyalarının yanı sıra seçilen eşyalar ve araçlar da en lüks detaylara sahip. Bu fotoğraftaki üst güverte güneşlenme alanındaki kumaşın kalitesi bile kendini belli ediyor.
Bu havuz görüntüsünü başka yerde paylaşsak herhalde kimse bir yata ait olduğunu düşünmezdi. Yarım panellerle üstü yarı açılabilen, hem yarı açık hem de kapalı yüzme havuzu yatın üst güvertesinin içinde bulunuyor. İçinde şezlongların yanı sıra bir yemek alanı, kahve alanı, bar ve dans alanı bulunuyor.
Tek yüzme havuzu bu değil. Ayrıca daha küçük ama yemek ve bar alanıyla bütünleşik bir havuz daha bulunuyor. Burada ise biraz daha havuz başında yemek düşünülmüş gibi duruyor.
Yemek alanı ise epey ünlü. 18 kişinin aynı anda lüks yemek yiyebileceği bir masa bulunuyor. Üst tarafta bulunan bu yemek salonu, yine yatta görev yapan garsonlar tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla görünür bir mutfak veya kendin yap tarzı bulunmuyor. Koltuklar da en lüks restoran koltukları şeklinde seçilmiş. Yat görevlilerinin o güne uygun masa örtüleri serdiğini de belirtelim.
Lady Moura’nın 26 misafiri en lüks detayıyla ağırlama kapasitesinin yanı sıra 72 kişilik de devasa bir görevli kapasitesi bulunuyor. İçerisinde kuaför, makyöz, güzellik salonu gibi detaylar bulunuyor. Yukarıdaki fotoğraf ise master cabin, yani sahibinin odası ya da bir anlamda kral dairesi diyebiliriz.
Lüks bir otel lobisi kıvamındaki ana salon da yine birçok misafirin aynı anda, aynı konforla vakit geçirmesine imkan tanıyor. Ayrıca bu lobi gibi salondan yine hızlıca kuaföre ya da sinema salonuna geçmek mümkün. Bir anlamda sosyalleşme ve geminin imkanlarını kullanmak için buluşma noktası niteliğinde.
Lady Moura’nın yine Luigi Sturchio imzalı çok lüks bir sinema salonu bulunuyor. Çok geniş bir alanda, çok az ama ikili koltuklarla süslenen bu sinema, aynı zamanda yataklı hale de gelebiliyor.
Yorumlar